menu×

EĞİTİM VE KÜLTÜR

HEREKE Fabrikası Mekânsal durumu incelendiğinde aşamalı olarak yapılan sosyal tesisler iş dışındaki yaşamın sosyal güvencenin mekânı olarak da hizmet vermektedir. Bu amaçla kuruluş yılından bu yana arazi genişletilmiş ağaçlandırma yeşillendirme yoluyla çevrecilik özelliği de ön plana çıkarılmış yaşanabilir bir düzenleme gerçekleşmiştir.

Arşiv bilgilerinden Fabrika çevresinde Evliler, bekârlar için lojmanlar Hastane, Hamam, Cami, Kilise, Gazino, Çeşitli gıda yiyecek ürünlerinin satıldığı dükkânlar Lokanta, un değirmeni, fırın, berber, kıraathane benzeri birçok tesis içersinde yer aldığı görülmektedir.

Sosyal tesislerinde uygulamalar çalışanlara sağlanan yaşam kalitesi geleceklerine yönelik teminat çabalarıyla desteklenmektedir bu amaçla ilgili olarak kurumsal bir yapı olarak TEKAÜT SANDIĞI kurulmuştur çalışanların maaşlarından kesilen paralarla oluşturulan fon sandığı en önemli gelir kaynağı oluşturmaktadır.

Fonlar sayesinde çalışma süreleri dolan kişiler için maaş ödemesi hedeflenirken bunun yanı sıra çalışmayacak duruma düşen ihtiyaç sahipleri içinde gerekli yardımlar yapılmaktadır hastalık kaza sonunda iş bırakmakzorunda kalan kişilere gerektiğinde tazminat ödenmekte yine belgelerden öğrenildiğine göre çalışanların ölmesi halinde ölenin ailesine hem tazminat hem de maaş bağlanmakta Hastalanan yaralananlar hastane masrafları fabrika tarafından karşılanmaktadır.

Bilgi ÖNDER KÜÇÜKERMAN

EĞİTİM

Hereke de eğitim 1898 Mektebi Hümayun adıyla ilk olarak şimdiki Kız Sanat Okulunun olduğu yerde başlamış. Daha sonra Sümer ilkokulu şimdiki yerinde 1898 açılmış okul kışları mangal kömürü ile ısıtılmaktaydı 1914 yılına kadar eğitim 8 yıl idi ve şu bölümlere ayrılmıştı. İPTİDAİYE yani ilkokulla başlar, bitiren RÜŞTÜYE ortaokula geçer, İDADİYE lise  DARÜL-FÜNUN Üniversite olmak üzere Osmanlı devleti zamanında eğitim Sırasıyla bu şekil devam etmiştir. Kısa bir dönemde olsa eğitimin ilk başladığı yer.

bu okulda okuyanlar eğitim aldıktan daha sonra fabrikada katip ve memur olarak çalışmışlardır. DAR ÜL-EYTAM lı

Çocukların yani (Rum, Yahudi, Kıpti, Ermeni,) 93 harbi öksüzleri çoğunluğunda

Yerleşik çocuklarda buna dâhil olmak üzere başladığını biliyoruz.

(Dar ül-eytam) Öksüz çocukların kaldığı çocuk yuvası olarak bilinmektedir.

İkinci okul yerimiz Rüştüye, bu günkü SÜMER İLKOKUL'u
Üçüncü kat gibi görünen kiremitlerin ortasındaki ahşap yapı halen mevcut değildir. (Son yapılan restorasyonda çatıdaki ahşap yapıeklenmiştir. ) Yaklaşık 30 metre kare olan okulun bu bolümü siyasi ve idari kurumların çalışma ofisi
Görevini yapmıştır. Anılan yer 1909—1918 ittihat terakki cemiyetinin bürosu, 1918—1921 arası İngiltere ye ait 242tugayın bürosu, 1922---1923 Müdafaayı Hukuk Cemiyeti, nin bürosu, Eylül 1923,te Cumhuriyet Halk Fırkasının ile birlikte, Kulübümüz futbol takımı 1923 te Hereke İdman Yurdu bürosu olarak,1925 Nahiye Müdürlüğü Makam odası olarak kullanılmıştır.
Alt katta sinema, Tiyatro oynatılmış bando mızıka dersleri gene ilkokulumuzda öğretilmiştir.

Osmanlılardevrinde okullar ve okutulan kitaplar adları olarak olarak incelediğimizde osmanlıca zamanımıza kadar gelen okutulmakta olduğunu görmüş olduğumuz ders kitapları isimleri halen mevcut olduğunu görmekteyiz

İPTİDAİLER (İlkokullar)

1892 yıllarında ilk okullarda şu derslerin okunduğunu görüyoruz.

ELİFBA (Alfabe)

KURAN (İlmihal,Tevcit,Ahlak)

SARF-I OSMANİ (Türkçe Gramer)

İMLA (Türkçe Yazma)

KIRAAT (Türkçe Okuma)

MÜLAHHAS TAR-İ OSMANİ (Kısa Milli Coğrafya)

HESAP (Matamatik)

HÜSN-İ HAT (Güzel Yazı)

MALUMAT-I NAFİA (Hayat Bilgisi)

MALUMAT-I ZİRAİYE (Ziraat Bilgisi)

VAZİFE-İ ETFAL (Çocuğun Görevleri) dersleri verildiği bakıldığında öğrenmiş oluyoruz.

 

RÜŞDİYELER (Ortaokular)

Eski ortaokullar Osmanlı devrinde okutulan dersler 1869 Maarif-i Umumiye Nizamnamesin de şöyle belirtilmiştir.

LİSAN-I OSMANİ KAVAİDİ ( Türkçe Gramer)

İMLA ve İNŞA (Türkçe Yazma ve Kompozisyon)

TERTİP-İ CEDİT ÜZERE KAVAİD-İ ARABİYE ve FARİSİYE (Yeni Usul Arapca ve

Farsca Gramer)

TERSİM-İ HUTUT (Çizgi Çizme,Resim)

İLM-İ HESAP (Matematik)

MEBADİ-İ HENDESE (Geometriye Giriş)

TARİH-İ UMUMİ (Genel Tarih)

TARH-İ OSMANİ (Milli Tarih)

Bu derslerle birlikte COĞRAFYA, JİMNASTİK, FRANSİZCA. Dersleri olduğu

Kız Rüştüyeler de erkeklerden ayrı değişik dersler ise.

MÜNTEBAHAT-I EDEBİYAT (Seçmeli Edebi Metinler)

TEDBİR-İ MENZİL (Ev Ekonomisi)

AMELİYAT-I HIYATİYE (Biçki Dikiş Dersi)

MUSIKİ Derslere ilave edilmiştir.

 

İDADİLER (Liseler)

okutulan dersler ise sıraladığımızda zamanımızda okutulanların olduğunu ağarlıklı olarak diniders ve bilgilerin başta olduğunu görüyoruz.

MAA-TECVİT ve ULUM-İ DİNİYE (Tecvitli Kuran Okuma ve Dini İlimler)

TÜRKÇE , EDEBİYAT , AHLAK Dersleri.

KAVANİN (Kanunlar,Vatandaşlık,ve Milli Güvenlik)

HESAP (Matamatik)

ARAPÇA,FRANSIZCA,FARSÇA

USUL-İ DEFTERİ (Tefder Tutma,Muhasebe)

CEBİR,HENDESE (Geometri)

KİMYA (Fizik ve Kimya)

MEVALİT (Hayvanlar, Bitkiler, ve Madenler ilmi, Biyoloji)

İLM-İ SERVET (Ekonomi)

COĞRAFYA, TARİH

MALUMAT-I NAFİA ve HIVZISİHHAT (Faydalı Blgiler Fen Bilgisi ve Sağlık Bilgisi)

HÜSN-İ HAT (Resim)

Ayrıca kendi dillerinde Rumca, Ermenice, Bulgarca ve farklı müfredat programıda

MANTIK, FELSEFE, MEKANİK, GİNA (Müzik)

TERBİYE-İ BEDENİYE (Beden Eğetimi) Gibi derslere rastlıyoruz.

 

Kız İDADİLERE ise onlara mahsus İKTİSAD-I BEYTİ (Ev Ekonomisi)

TERBİYE-İ ETFAL (Çocuk Ekonomisi)

BİÇKİ,DİKİŞ,NAKIŞ ve TABAHAT (Yemek Pişirme) gibi dersler görülmektedir.

 

Dün ve bügün okutulan dersler olarak baktığımızda bügün hala bazı derslerin verildiğini görebilmekteyiz.

 

Osmanlı mekteplerinde ders kitapları olarak okunan kitapları bulup yazmakla bir devri

Hereke'de de okutulan dersler eğitimin verildiğini dönemi tarif etmek bilgi vermeye çalıştım.

Hereke RÜŞDİYE öğretmenlerinden olan MEHMET ARIT Efendi

Lakabı (MUİN) yani (Bilirkişi) unvanı olan Hereke eşrafından büyüğümüz.

Sümer ilköğretim okulu bahçesinde öğrencilerin kör ebe oyunu resimdeki çınar ağacı

Hala yerinde durmakta

Sağ üst köşedeki ev Arıtların Dörtyoldaki evi

SÜMER İLK OĞRETİM OKULU MÜDÜRLERİ

1-HALİT Efendi BAŞMUALLİM 1925–1926–1927–1928 dönemlerinde

Eski yazı olarak derslerin yapıldığı okul arşivinden edindiğimiz bilgelerden Okuyarak anlamış oluyoruz

1926 senesi üçüncü sınıf talebelerinin bazıları okul çizelgesinde eski yazı okunduğu gibi yazıldı

BEKİR Efendi, TURGUT Efendi, NURİ Efendi, İHSANE Hanım, İBRANE Hanım, MEBRÜRE Hanım, CAHİDE Hanım,NİYAZİ Efendi, TAHİR Efendi, NEBAHAT Hanım,

MELEHAT Hanım, EKREM Efendi, HANİFE Hanım. Ve diğerleriİlk sırada olan bu isimleri yazarak hatırlatmak istedim.

2- ZEYNULLAH GÖZEN 1930---1931

3- İFFET Hanım 1931---1933

4- MEHMET HALİT ATAÇKAN 1933—1936

5- MEHMET TEVFİK ILGIN 1936---1939

6- MEHMET TUNA 1940---1943

7- FEVZİ ÖZKAYA 1943---1944

8- İSMAİL HAKKI SÖZEN 1944—1946

9 -MUZAFFER ÖZENSOY 1947-- 1948

10- İBRAHİM COŞKUN 1948--- 1952

11- MUALLA ETOZ 1952--- 1954

12- YAKUP ARAS 1954--- 1960

 

13- ŞERİF ÖNER1961--- 1972

 

14- SUZAN ÖNER (Çağlayan)1973---1985

 

15- ZEYNEL SEZER 1985---1996

16- HÜSNÜ KARA 1996 --1998

17- RECAİ DEMİR1998---1999

18- SADIK İSKENDER 1999---2003

19- GÖNÜL YILMAZ

20- OSMAN TOPLU

Sümer ilkokulumuzun unutulmayan bayramları talebelik zamanımda ve daha önceki yıllarda.23 NİSAN çocuk bayramı ATATÜRK cumhuriyet meydanın da kutlanır

Şiirler okunur, folklor oyunları, izci gösterileri yapılırdı.19 MAYIS Hazırlıkları asker disiplininde çalışılır ayaklar yere sert vurarak beşinci sınıflar bilhassa gösteri yürüyüşü yaparlardı daha sonra meydanda masa sandalye dünya markası masa üstünde HALI, mız olurdu. Kısa boylu çocuklar sandalyeye çıkar şiirle okurlardı

1- "" Öktemer (PTT Müdürü)
2- Selahattin Gönenç (Halıhane Müdürü)
3- Kazım Kılınçarslan (Nahiye Müdürü)
4- Nail Andaç (Fabrika Müdürü)
5- Nail Yalım (İşletmeler Şefi)
6- Adnan Şener (Boyahane Şefi)
7- Mehmet Ali Vardar (Bayan Kuaförü)
8- Niyazi "" (Tekel Müdürü)

İki kişi ellerinde ipi tutar yarışmacı kadar simit bağlanır SİMİT yeme yarışı,

Kapların içersinde yoğurt konur para atarlar YOURT yeme müsabakası, Tahta kaşıklara

Pişmemiş yumurta konur YUMURTA yarışı, yumurtalarını düşürüp kırılanların halini

Görülmesini isterdim çocuk velilerinin, seyircilerin eğlence kahkahası bir bayram bu kadar mı güzel kutlanır kazananlar bol alkışı hak eder. Çuval yarışları kızlar ayrı

Erkekler ayrı daha sonra uzun mesafe koşusu ve o seneki yılsonu karne de iyi gelirse.

30 AĞUSTOS daha sade kutlanır okulumuz bayraklarla süslenir Sümerbank itfaiye si gece hava yi fişekleri atılırdı bilhassa Kaleden, Taş iskelenin ucundan.

29 EKİM CUMHURİYET Bayramı köçekler çalar oynarlar şiirler okunur gece gençler fabrika tarafından meşaleler yapılır hava karardığında dağıtırlar hereke nin içersinde marşlar söyleyerek yürüyüşler yapılırdı.

10 KASIM ise matem havasında ATATÜRK, ün ölüm yıldönümünde şiirler okunarak kutlanırdı.

Atmışlı yıllarda ortaokul lise dönemlerinde 19 Mayıslarda Hereke top sahasında eşek yarışları Ters binerek yapılan jokeyleri ENGİN. ERCAN eğlencenin sınırını siz hatırlayın.

OKUL PİKNİKLERİ
Sene sonu Sümer okulunda Kalede, Kamışlı çeşmesinde (MACILLI) da tavşancıl derelerinden marul ekildiği için macıllıya pikniğe gittik denirdi 1947–1948 yılları

Sene sonu Sümer okulunda kalede, Kamışlı çeşmesinde piknikler yapılır oyunlar oynanır deniz sahilinde çöpleri toplardı çocuklar düşünün boydan boya sahillerde yüzülürşimdimi…?(iskele, piknik alanı, dolgu)

Yukarı Hereke de eski okul olmak üzere dört tane ilkokul var 1925 li yıllarda

Eğitime başlanmış. Yukarı Hereke İlkokulunu bitiren Aşağı Hereke de RÜŞTÜYE, ye okumak için inerler AZİZ OSMAN Efendi (TONTA) 1896 doğumlu Amcamızın 1911 tarihli İPTİDA-İYE diploması (ilkokul) diploma

Aziz Osman Efendi (Tonta) İptida-iye Diploması

Mekatip İptidaiye Şahadetnamesi

Tam numroİşbu Şahadetname

Tarafımızdan dahi tasdik olunur

Mühür

Kazanılan numro

116 Yüz on altıdır

Kur’an-ı KerimTecvitİlm-iHalAhlakSarf-i OsmaniİmlaKıraat

10 Ondur10 Ondur8 Sekizdir7 Yedidir10 Ondur10 Ondur8 Sekizdir

Hesap CoğrafyaTarih-i OsmaniHatt-ı SülüsHatt-ı RikkaHüsn-ü Hareket

8 Sekizdir8 Sekizdir9 Dokuzdur10 Ondur8 Sekizdir10 Ondur

Hereke-i Fabrika-i Hümayunu Mektebimüntehi sınıfı şakirdanından Osman Aziz Efendi

Mektep-i İptidaiyede tahsili meşrut olan balada muharrer derslerden lede-ı imtihan malumat-ı müktesebesi derece-i kafiyede görülüp ber-vehc-i balada kazandığı numroların mecmu’i yüz on altı adede baliğ olmağla derecesi Ali itibar olunmuştur.

------Mektebi-i İbtidaiyenin ma-fevkinde olan Mekatib-i Rüştiye-i Mülkiye den

Herhangisine ister ise bila-imtihan kabul olunmak için iş bu

Şahadetname ita kılındı.Fi 29 Recep 1329 -----Fi 13 Temmuz 1327

13 Temmuz 1911

Kur’an-ı KerimHesab Resim Fransızca ve Hesab-Hendese Coğrafya ve Tarih

Muallimi Muallimi Muallimi MuallimiMuallimi

mühür mühür mühür mühür mühür

Hüsn-ü Hat Muallim-i EvvelMefruşat ve Hereke

MuallimiFabrikayı Hümayunu

Mühür Mühür Mühür

AZİZ OSMAN tonta nın eski yazı, Osmanlı Türkçesi diploması

1950 lı yıllar Hereke de ilk ORTA okul çamlı bahçede Arap koğuşu yıkılarak yerine yapıldı sonrası düz LİSE olarak zamanımıza kadar gelmiştir.

Nuh Meslek Lisesi Arap koğuşu yandığında yerine önce top sahası daha sonra yapılan

Bugün en az BEŞ lise iç içe olan lisemiz.

Tek MÜDÜR lük olan

AÇİK LİSE

ENDÜSTİRİ MESLEK LİSE

TEKNİK LİSE

ANADOLU MESLEK LİSE

ANADOLU TEKNİK LİSE olmak üzereeğitim gören NUH ÇİMENTO MESLEK LİSE' si

Bu bir övünç kaynağı bu şekle kim mi getirmiş kim getirdiyse anlatmak istediğim

Burası HEREKE

KIZ MESLEK LİSESİ: ilk olarak Rüştiye Okulu, hastane olarak, Cumhuriyetin ilk yıllarında askerlere tahsis edildi, daha sonra Sümer bankın BEKÂR PAVYONU kızlar erkekler ayrı, ayrı olarak kullanıldı, şimdiki Kız Meslek Lise si 1988  senesinden bu yana eğitime devam etmektedir.

KIŞLADÜZÜ İLKÖĞRETİM OKULU 1976 yılında hizmete girmiştir

NUH ÇİMENYO İLKÖĞRETİM OKULU 23–03–1973 yılında

İSMET UZUNYOL MARŞAL KAM

ASIM KOCABIYIK FAKÜLTESİ

GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ

Yani 17 okul on bin talebe eğitimcinin girip çıktığı yer ……….HEREKE…

NAHİYE MÜDÜRLERİ

1-KAZIM KILIÇASLAN Hereke de uzun yıllar nahiye müdürlüğü yaptı ailesi. çocukları halen hereke de

Nahiye Müdürü ve Nihat Erim Hereke'de

2-AZMİ Bey

3-NUSRET Bey

4-VAHİT Bey

5-İSMET DEMİRCİOĞLU

6- HÜSEYİN ENBERKEN 1947


BELEDİYE BAŞKANLARI

1-MEHMET BİROL--------C.H.P 1948---1951 

Cumhuriyet Halk Partisi HEREKE de kurucularından olan siyasi konuşmalarını sandalye üzerine çıkarak yapardı.
İlk belediye başkanlarımızdan

1948 ilk belediye seçimleri propaganda konuşması

Belediye Başkanı Mehmet Birol ve Meclis Üyeleri

Mehmet Birol ve Nihat Erim Hereke'de

 

2-DR. MİTHAT ERSOY--- Bağımsız 1951---1955
Hereke Sümerbank Fabrika doktorlarından yıllarca doktor olarak çalışan halkın sevdiği
Bağımsız Belediye Başkanlarımızdan


3-TAYYAR YILDIRIM—D.P ve A.P. 1955---1964 ikinci defa 1968---1971
yıllarında Belediye Başkanlığı yapan Sümerbank memurlarından.

4-ALİ GELENBE--- A.P. 1971---1973
En kısa Belediye Başkanlarımızdan iki buçuk sene başkanlık yaptı
Aynı zamanda Sümerbank kökenli yıllarca İtfaiye amirliği yapmış sendika başkanlarımızdan.


5-HÜSEYİN TETİK—C.H.P. 1973---1980
Kahveci esnaflarımızdan iki dönem seçildi.


ORHAN SEYREK Askeri dönem
1980 ihtilaliyle Belediye Başkanlığı yaptı.

6-MUSTAFA ESER---Halkçı Parti 1984---1989

7-ŞADİ BİÇER--ANAVATAN PARTİ 1989---1999
En uzun sene ikinci Belediye Başkanlığı yaptı esnaflarımızdan


8-AHMET ARIT---- C.H.P. 1999---2004
Esnaf Belediye Başkanlarımızdan

9-ESENER MAÇIL---- A.K.P. 2004---2009
SON Belediye başkanlarımızdan ESENER MAÇİL 60 sene dile kolay son kez belediye başkanı olmak varmış kaderinde. İlçe olmak istenmişti suç mu işlemişti bilmiyorum yaptığı mücadeleyi yakinen takip edenlerdenim.
Hereke sevgisi parti sevgisi ni aşmıştı. HEREKE ilçe olsun diye, ben olsam da olur olmasam da demiştir.
Çok sevdiklerini karşısına aldı Hereke ilçe olsun diye olmadı, olmadı çünkü hakem hataları vardı ne yaparsın hakemde insan hata yapar sonuç kaybedersin.
Tekrarı olmayan bir netice şimdi soruyorum, Hereke de fabrika varken çoğu ilçede ne vardı--? Altmış sene evvel Belediye varken bu ilçelerde kaç belediye vardı --?
E.5 geçerken, Otaban geçerken, kaç ev vardı da yıkıldı, Bunlarda yetmedi D.100 genişletme çalışması yapılırken 37 mezarımız kaldırıldı yetmedi.
Peki ilçe olmak istiyorsun canlı olanlar bu kadar gittiler yetmedi ölüleri de kaldırırsan HEREKE den ilçe olurmu be kardeşim demezlermi …?
Demiştim kendisine belediye kapanmadan 60 cı yılı kutlayalım --?
60 Varil içine gaz yakarız altmış parça yere koyarız, 60 Havai fişeği atarız
Uygun görmüştü nasip olmadı Meğer köy olacakmış ne bileyim.

 

HEREKE HACET BAYRAMI

temsili resim

Hacet Bayramı Yukarı Hereke de yayla da yapılır dı. İlk yıllarda Hasan Paşa (Özcan) amcamız pilavı Çok güzel yapar tane, tane dÖkülürdü diye anlatılırdı. Daha sonraki yıllarda ise Hereke Sümerbank ahÇıları en az 6-7 kazan odun ateşinde etli pilav pişirilir etleri Yukarı Herekenin ileri gelen koyun sürüleri olan ağalar verirlerdi. Hacet bayramı günü geldiğinde bütün kÖy erkekleri adet gereği yaylaya gider kadınlar evlerde tepsi, tepsi yufka dÖkerler. Yaşlılar ise kÖyde bekÇilik yapar genÇ erkekler kÖye gelmezlerdi. Çevre kÖylerden misafirler gelirler o gün hacet bayramı anısına güreşler yapılır, At yarışları olur, Çocuklar Çimenlerde yuvarlanır genÇler ip atlarlar, UÇurtmalar uÇurulur, Halat Çekme müsabakaları yapılır insanlar olabildiğince eğlenirlerdi. Bayram günü esnaf kadınları eşleri yaylada olduğu iÇin adet gereği dükkânları hanımlar Çalıştırır kahvehaneler de kadınlar toplanır eğlenir darbuka Çalarlar maniler sÖyleyip eğlenirler di.
Maniler demişken bahsetmek isterim Y.Hereke nin kÖyün genÇ kızları düğünlerde, nışanlarda, bayramlarda sevdiklerine maniler sÖylemek iÇin kÖyün dış kÖşe evlerden birinde kız arkadaşları ile birlikte buluşarak darbuka Çalar eğlenirlerdi. Çünki isterler ki darbuka sesine sevdikleri duysun da gelsin pencereden birbirlerini gÖrsünler maniler le konuşsunlar.
 
 

Tesadüf ya bu gene böyle bir bayram günü darbuka sesine sevdikleri gençler yerine başkaları gelir yavukluları göremeyen kızlar bozulur ve şu maniyi söylerdi

Yağmur yağacak şimdi
Seller akacak şimdi
Çekilin buralardan
Yarim gelecek şimdi
*** *** ***
Gençler darbuka çalan kızları tanımak yavuklusu varmı acaba içlerinde diyerek volta atarlar çünki kızlar pencere den kendilerini göstermeyince sokakta ileri geri gezmeye devam ederlerdi. Kızlar oğlanların gitmelerini istedikleri için mani söyleyerek onları uyarırlardı.

Hey ırgalar ırgalar
Kıra vurdu gargalar
Duymasın benim yarim
Yoksa sizi hırpalar
*** *** ***
Elçi olarak kızlardan bir tanesi kendini gösterir sizin yariniz yok burda diyerek eliyle sessiz işarette bulunur ve arkasından kızlar maniye devam ederler.

Bak akşamlar akşamlar
Kıra vurdu tavşanlar
Şu benim nazlı yarim
Nerelerde akşamlar
*** *** ***
Gençler kızların yavuklularına haber verirler delikanlılar gelir kızlar sevinir.

Entarim cim cimi
Dizemedim incimi
Hoş geldin sefa geldin
Gönlümün güvercini
*** *** ***
Aman yarim nasılsın
Erik dalları basılsın
15 gündür görmedim
Nazlı yarim nasılsın
*** *** ***

Duman bastı dağlara

Yayıldıovalara

Ela gözlü sevdiğim

Hoş geldin buralara

*** *** ***

Delikanlılar sevdiklerine cevap verir sırayla kızlar pencereden kendilerini gösterir ben burdayım diye oğlanlara

Kolundaki saati
Tersine çevirsene
Sana bakan oğlana
Sevdiğim var desene
*** ***
Karanfil olacaksın
Sararıp solacaksın
Ben hakime danıştım
Sen benim olacaksın
*** ***

 

Kızlar cevap verir oğlanlara yuva kurmalarını hızlandırmak için boş, boş gezmeyin demek yerine manilerini kinaye şeklinde devam ederler.

Karanfilim budama
Sefa geldin odama
Hakikatlı yar isen
Dünür gönder babama
*** *** ***
Parmağımdaki yüzük
Kan taşıdır parlamaz
Ver anne sevdiğime
Kendi düşen ağlamaz
*** ***

Kızlara oğlanlar cevap verir.

Karanfilim top benim

Hiç sevdiğim yok benim

Olursa sen olursun

Başka sevdiğim yok benim

*** *** *** 

Unutulmayan maniler unutmamak için uğraştığımız satırlardada olsa hacet bayramımız. Kısacası çaylar kahveler içilir erkeğin bir senesi kadınların bir günü nasıl mı geçerdi ben yaşayanlara sordum anlattılar. Hacet bayramından önce yaylaya küçük, büyük baş hayvanlar sokulmazdı kaşık kullanmadan yufkayı kaşık gibi yaparak bir güzel etli pilav yenirdi öğle namazı kılınır yağmur duası yapılır daha sonra isteyen evine döner çoğu zaman eve gelmeden yağmur yağar dı denmiştir.
İkinci gün köyün bütün hayvanları yaylaya salınırdı onlarda bayram yapmış olurlardı.

YUKARI HEREKE BAYRAMLAR
Yukarı Herekede şeker, kurban bayramları geldiğinde bayram namazı çıkışında ilk çocuklar komşularıyla bayramlaşmaya çıkar çok yakın komşusu olanlara el öpüldüğünde
mendil arasında 25 kuruş verirlerdi fıstık, hurma, şekerler, lokumlar her çocuğun elinde
annesinin verdiği torbaya koyarlar çok sevinirler bayramların bir manası ise çocukları sevindirip fakirleri desteklemek olduğuna inanılırdı.
Oğlanlar yani Gençler veya bekar erkekler nerede kızlar darbuka çalarsa sesin geldiği tarafa gidilir darbuka çalan kızları görmek için gezerler, volta atarlardı eğer hava yağmurlu ise vay haline sulu sepken yağan yağmurda islanırlar.
Sıçan olurladı denirdi.
Gene başka bir köşede ağaçlara salıncaklar kurulur kızlar sallanırlardı şarkılar, maniler söylerdi kızlar.

Hereke nin yolları
Hep kaldırıma kaldırıma
Açıkgöz ol sevdiğim
Beni ele aldırma
*** *** ***
Hereke yollarını
İnersin iniş iniş
Koydun beni sevdana
Gez artık geniş geniş
*** *** ***
Herekede gezinme
Şeker gibi ezilme
Sen benimsin sen benim
Nazlı yarım üzülme

HEREKE ÜZÜM BAYRAMI

İlk üzümBayramı Hereke de 1938 de yapıldı. Vali Hamit OZKAY tarafından bildirilen buhaber Kocaeli bağcıları için büyük müjde kabul edildi. ÜzümBayramının Hereke de olması vilayetimiz bağcılık bölgesinin tam ortasındabulunmasıdır. Deniz ve karadan ulaşımın kolay olması ve yine İstanbul, Ankaraüzeri olması özelliğin den dolayı Hereke de üzüm bayramı yapılması uygungörülmüştür.

Üzüm bayramıilk defa oluşu çok mükemmel karşılandı. Gelecek yıl daha iyi olacağından hiçşüphemiz yoktur. O gün körfezin her tarafından gelen deniz ve kara araçlarıylagelen insanlar birleşiyorlardı. Hereke de taş iskelenin üzerinde kızlarellerinde üzüm salkımları oldukları halde üzüm türküsü söylüyorlardı. Çamlıbahçeye doğru üzüm sergisini görmeye gidiyorlardı ve bahçe hınca, hınç doluydu.Bu arada Vali bey Hamit Aksoy, Gebze Kaymakamı Nami Ünlü, Tümgeneral Rüştü,

Amiral FahriErgin eşleriyle Millet vekili Halil Türkmen, bir çok gazeteci ve vilayetimizintanınmış kişiler gelmişti.

Hakem heyetiüzümleri tasnif ediyor 1.2.3. yü bulmaya çalışıyordu, sonunda birinci Gölcükkazası Saraylı köyünün sivri tepe çavuş üzümü birinci olduğu anlaşıldı. Ödüllerindağıtımın dan sonra Vali Hamit Aksoy bağcılara konuşma yaptı. İkinci yıl1938 de Eskihisar da yapıldı bu seneki bayramda Tavşancıl çavuş üzümü birinci gelmiştir.

AŞAĞI ve YUKARI HEREKE

1941 de Hereke denilince ilk akla gelen Hereke Sümerbank fabrikasıdır.  Hereke “Aşağı ve Yukarı” adıyla iki kısımdırve her iki kısım bir muhtarlıkla idare olunur. Yukarı Hereke 220 hanedir. AşağıHereke hanesi belli değildir çünkü bir hane de bir çok aile birden oturmaktadır.Ve tamamında 2000—2500 nüfus bulunmaktadır. Bu nüfusun 700 kadarı fabrikadaçalışmaktadır. Aşağı Hereke de fabrikanın haricin de 2 kasap, 3 terzi, 3 bakkal,2 sebzeci, dükkanı olduğu 1 Kooperatifi olmak üzere, 2 fırın, 3 kahvehane,bunların dışında fabrikaya ait 2 taşlı su değirmeni, 1 hamam, 1 cami, 1 İlkokulvardır. Yukarı Herekede ise 2 bakkal, 4 kahvehane 1 hamam, vardır. Köy halkı fabrika ve bağcılıktangeçinmektedir. (Türk yolu gazetesi)


HIDIRELLEZ
Baharın simgesi çoğunluk olarak gençlerin üzerinde yoğunlaşan ilerki yaşlarda hatıralar anlatıldığında insan yaşlandığını düşünse de o günleri anlatmak bu kadar mı güzel olur
hislenir heyecanlanırsın anlatmaya başlandığın da nasıl olsa o an aynaya bakmasan da düşündüğün de ogünlere inersin.
Günlerden bir gün kızlar arkadaşlarıyla buluşup akşam vakti hava kararmaya yakın getirdikleri boş bir küpe yüzük, düğme, tokasını, kulaklarındaki küpesini, bileziğini, saatini, küpün içine atarlar küpün ağzı kapatılır.
Bahçeler de gül dibinegömülen küp daha sonra bahçede yetişen soğanlardan ortasında uzayan iki soğan yaprağı aynı hizada kesilir bir tarafına ip bağlanır cefam olsun diğer
yaprağa sefam olsun renkli ipler bağlanır ertesi gün bakıldığında ya sefa, Ya da cefa sefa uzamışsa sevinirler cefa uzamışsa üzülürlerdi.
Ertesi sabah açılan küp küçük bir çocuk tarafından teker, teker çıkartılan küpün içindekiler hangi kıza aitse her mani darbuka çalarak söylenirdi.

Vur Darbuka İnlesin
Aşık Oğlan Dinlesin
Aşık Olan Sevdiğim
Annesini göndersin
*** *** ***
Taksi Geliyor Taksi
Etrafı Muşambalı
Hereke ye Gelin Gidip
Yan Gelip Yaşanmalı
*** *** ***
Hıdırellezin kızlar bölümü böyle olsada birde oğlanlar tarafı varki anlatmaya değer.
Kızların gül dibine gömdükleri küpü el fenerleriyle arar bulurlar küp içindekileri alıp
sabah küpü çıkarmaya geldiklerinde içindeki altınlar yüzükler ve diğerleri alınmış üzülür
kızlar oğlanlara yalvarırlar aldıklarınızı verin diyerek.
Bir başka şekli ise küpü bulan oğlanlar içine kurbağa koyarlar aynı yere gömerler çıkarılıp içine el sokulduğunda gerisini siz düşünün.

YUKARI HEREKE DE DÜĞÜNLER

Hereke de düğünler önce köyün yaşlı kadınlarınınyemek yapabilenleri düğün evine gelip perşembe gününden hazırlıklara başlarlarörneğin olmazsa olmazlardan yaprak dolması günler önceden kadınlar sarmayabaşlar, kemikli etli kaynatılarak yapılan ekşili düğün çorbası, her düğün detatlı olarak lokma, tulumba, en çok yapılan meşhur zerde tatlısı. Düğün evindeyemekler cumadan yapılır, cumartesi olduğunda komşulara dağıtılırdı.  Kardeş toplaması olan adete göre cuma günüçalgılarla beraber gelin kız arkadaşlarıyla kardeş toplamaya giderler gelinebir sürü düğün hediyeleri verilirdi.

Cuma günü gece olunca boş müsait olan evinaltında kına tamı denilen yerde kızlar eğlenir oynarlar kıvırcık denilen saçlarınıkıvırırlar mani şeklinde kıvırcıktır saçları ne durursun kaynana atsanakuruşları diyerek latifeler yapılır eğlence şekillenerek devam ederdi kınageceleri.

Cuma geceleri küçük kına cumartesi büyük kınaolurdu her iki evde sofralar kurulur çalgılar çalar çengiler oynar ikinci günolarak pazar sabahlara kadar gençler eğlenirlerdi. Pazar günü öğleden sonradüğünün devamında gelin alma merasimi yapılır.

Gelin evinin önünde çalgılar çalar gençler oynarkız evinde çeyiz sandığına oturulur bahşişler alınır, gençler kız evindenpişmiş tavuk alır, gelini ağlatmak için aşrı, aşrı memlekete kız vermesinlertürküler söylenir ve gelin ata bindirilir. Çalgılar eşliğinde damadın evinedoğru dönülür gelin evine girer. Damat yatsı namazından sonra damadınarkadaşları hep birlikte evine getirirler gençler baklava isterler, tavukisterler sonunda damadı verirler. Verirler ama geline unutamayacağı damadınarkadaşları tarafın dan sırtına aldığı yumruk darbeleriyle evine girer ve düğünbitmiş olur. (İsmini yazmamızı istemeyen ablamıza çok teşekkür ederim.)

MUHTARLAR

Yukarı Hereke nin eski muhtarlarından TAHİR AHMET (ARIT)



sağ olsaydı bugün 135 yaşında olmuş oluyor kardeşi TAHİR MEHMET efendi Hereke Rüştiye öğretmenlerinden babaları TAHİR dedeleri MEHMET TAHİR

Tahir Ahmet Osmanlı subaylarından olup Yemen Gazisi aynı zamanda Çanakkale savaşına katılarak geri hizmette görev yapmıştır gazi unvanı almış büyüğümüzHEREKE muhtarları

Süleyman (Kantin) 1923
Hereke cami imamıyla beraber istasyonda Atatürkü, Ali Naili Paşanın askerleriyle karşılamış muhtarlarımızdan.

ALİ AKKAŞ Sene 1935 Y. Hereke Mahallesi

REŞAT DEMİRKO (fatmış) lakap, Y. Hereke Mahallesi

İSMAİL AKIN (sert İsmail) Y. Hereke Mahallesi

HÜSEYİN ATEŞ (binnazın Hüseyin) Y. Hereke Mahallesi

ALİ SENCAN(parlak ali) Y. Hereke Mahallesi

ÖZDEN YAĞCI (öğretmen) Y. Hereke Mahallesi

RUHİ PELİT(keçi ruhi) Y. Hereke Mahallesi

NURİ DEMİRKO(fatmış) Y. Hereke Mahallesi

MEHMET BİLGİÇ Y. Hereke Mahallesi

 

ALİ KARAMAN  Y. Hereke Mahallesi

EMİNE YİĞİT İlk kadın muhtarımız Y. Hereke Mahallesi
İki dönem muhtarlık yapan döneminde Kocaelin de belki bir veya iki kadın mutarın olduğu yıllarda yukarki Hereke de muhtarlık yapmışdır.

MEHMET ÖZTÜRK Y.Hereke Mahallesi
Beş dönem üst üste Yukarı Hereke'de en uzun dönem muhtarlık yapan Ağrı doğumlu muhtarımız

MUHSİN KIVCAK (hamamcı) Agah Ateş Mah. Hereke ilk muhtarlarımızdan

MEHMET ALİ VARDAR (kadın kuaför) Agah Ateş Mah.
Hereke de Kadın, Erkek BERBER liği yapmış aynı zamanda muhtarlığına devam etmiştir
Otuz iki sene muhtarlığını oğlu Halil Vardara vefatından sonra bir nevi devretmiştir.

BAYRAM ERZE (çavuş) Hacı Akif Mah Başgedikli emeklisi
Fabrika Müdürlerinden Hacı Akif Mahallesi adıyla kurulan aşağı Hereke de ikinci kurulan mahalle muhtarlığı adına seçilen muhtarımız.

HALİL VARDAR (Agâh ateş mah)

Yedinci dönemmuhtarlığı kazanan 35 seneye göz kırpan 5 dönem beraber görev yaptığım Halil,dedesi Mehmet Halil Vardar Rum mihalin İtalyan taş ustalarına yaptırdığı 1911de muazzam taş binasını anlaşarak alır.  Halil dedeye İncil hediye eder Babıali de 37 adet basılan (Kitabı Mukaddes) adında altın yaldızlı İncil.

MEHMET TAHİR ARIT Hacı Akif Mah.

Mahalleminseçilmiş ikinci seçilen muhtarı 12 sene azalığını yaptım ustam. 

NAZIM DEMİRTAŞ Hacı Akif Mah. Birinci Azalığımdan 1990 da seçildim.

Hereke yegelen çok seçkin davetlilere olağan üstü hizmet vermiş bilhassa Almanİmparatoru Wılhelm, tekstilde Dünya Altın madalya sahibi, Hacı Akif Beyin adınıverdiği  mahalleme 5 dönem  hizmet verdim.


EĞLENCE VE SANAT

Zamanında Sinemanın ilk oynatıldığı

ÇAMLIBAHÇE yazın eğlencenin yapıldığı Düz lisedenmeslek lisenin yarısınakadar olan yerde 33 Çamın bulunduğu iki dans pisti,basket, Voleybol sahası, tenis kortlarının olduğu, çay bahçesi, sinema oynatılan işçi koğuşu yandıktan sonra top sahası ve meslek lisesi olan bahçe deniz kıyısına Yakın çınarların denize kol attığı Ulu pınar deresi az ilersinde cami hizasında olan yer

Dört tane çam bu gün çamlı bahçeyi temsilen ayakta duruyorlar

Balolar tertiplenir danslar yapılırdı aynı yerde kiraz üzüm festivalleri unutulmaz eğlenceler. Donanmanın iştirakiyle bilhassa Kabotaj Bayramlarında gündüz pilavlar yenir yanında ayran, gece fener alayı tertiplenirdi.

Geceleri dans ve müzik, gündüz spor ağarlıklı eğlenceler

Çamlı bahçenin içi görülmeye değer anlatılmakla bitmeyen yerlerdendi

Kışın şimdiki Milli saraylar binası olan Halı hane nin altında yemekhane, sinema, düğün, tiyatro, eğlenceler yaparlardı

DARÜL-EYTAM lı (öksüz çocuklar yurdu) kız ve erkek veya bir başka gençlerin düğünlerinin burada yapılışı

Sümerbank’a ait sinema yerlerini tarif edersek çamlı bahçe de yazın, Rüştiye okulun da (Sümer ilkokulu) kışın sessiz LOREL HARDY, Mısır, Hint filimler oynatılırdaha sonraki yıllar kışlıklar Hala hane nin yanında yemek salonunda iki tane hala hanenin arka üstünde yazlık sinema, şimdiki belediye tesislerinin olduğu yerde yazlık sinema öylece üç yazlık üç kışlık sinema olmuş oluyor

Deniz kıyısında olan yazlık sinemada toplu sünnet düğünleri gece konserler yapılır.

Özel SİNEMA lara gelince BÜKE sineması, Oynatanlar Adnan Şenko, Fikret, Necdet, sinemacı Seyfi Darala, Nazım Gür le beraber çalıştırdılar ORTA, sinema sahibi Turan Pekşen ilk çalıştıranlar Hasan, Mehmet Özata kardeşler çalıştırdı. NURİ ARIT ın Sümerbank ustalarından yazlık bahçelerinde sinemaları vardı

HEREKE de Eğlence, TİYATRO dendiğinde ABDURRAHİM BUYRUK unutulmaz simalardan her türlü müzik aletini çalan kanun, darbuka, tarak la makası müzik aleti gibi kullanan hem kendisini arkadaşlarını eğlendiren

Sırf neşe Abdurrahim Buyruk

Fasıl heyeti arkadaşları Ağız Armonikası Mehmet Ali Vardar (Kadın Berberi) NEY (Terzi) İrfan Akacık

TEF Edip Kaya Sümerbank (Çözgü ustası)Dizde tempo naylon Hoca KANUN Abdurrahim Buyruk

Müzik o yılların sevilen TEN NEN NEN Nİ YAAR gerisini siz hayal edin

Çözgü ustası Edip Kaya aynı zamanda orta oyun oynayan o yılların oyuncularına makyajını yapan rol arkadaşlarından Acanım Hayri kadın rollerinde oynarlardı yukarıda isimleri geçen kişilerin çoğu rol arkadaşı oldular

Geçmiş yıllarda oynadıkları oyundan bir kesit anlatmak isterim

Rol icabı acanım HAYRİ (bayan)

Sinamacı RECEP (erkek)

Çözgü ustası EDİP KAYA (bayan)

Oyundan bir bölüm

Oyunculardan RECEP Efendi rol icabı eşini aldatır

Bir gece eşi umulmadık bir anda baskın yapar kocasını yakalar

Çok kurnaz olan RECEP Efendi paçayı kurtarmak için

Uyurgezer numarası yapar ellerini uzaltır eğer bir günah işlediysem Sadberk (eşi) terk edup gitme beni

Ölürüm sensiz SADBERK bırakıp gitme beni

Diğer hanım bu arada kaçar

Hanımı kocasının uyurgezer halini görünce nefreti acıma hissine döner

Vah, vah, vaaah ne oldu sana böyle

Der ve RECEP Efendi evliliğini böylelikle kurnazlıkla kurtarmış olur

tabiki bu manzara seyirciye komik anlar yaşatır.

bilgi Nuri Erdoğan.

Tiyatro oyunlarında oynayan tatlıcı NAİL Efendi komedi oyuncusu MEHMET RÜŞTÜ memur, MEHMET KOZANOĞLU memur, KAMİL YİĞİT memur,

Fabrikada çalışan esnaf, memur olağan üstü samimi bir ortam ve eğlence işte böyle

Kültür, sanat, eğlence olan bir yer HEREKE

 

HEREKE KÜLTÜR DERNEĞİ VE TİYATRO

1967 yılı başlarında o günkü gençler HEREKE KÜLTÜR DERNEĞİNİ kurarlar
Gayeleri gençleri kahve ortamından kurtarmak idare heyetini

1-HİKMET MOĞOLKOÇ
2-NURİ GÜR
3-ALAATTİN ŞEN
4-İHSAN AR
5-HALİDUN RODOSLU
5- ORHAN ÇAYIR
6-FERHAT ÖZDEMİR
7-İLTER ÖZDEMİR
Hikmet Moğol koç başkanlığında ilk olarak Matematik daha sonra İngilizce ders vererek
Dernek geliştikçe tiyatro oynamaya karar verirler ilk oyunları.

1 ağustos 1970 derneğin 3. kuruluş balosu

SANA REY VERİYORUM

CEVDET FEHMİ BAŞKURT' un SANA REY VERİYORUM oyunu ile başlar

Yönetmen: YAVUZ BEŞORAK
Dekor: ZEKİ KABASAKAL
Kostüm: AYLA ÖNVURAL
OYUNCULAR
Ramazan Cankurtaran: S.NECMİ ÖZ
Asuman Cankurtaran: GÜNSELİ ARIEL
Mübeccel Cankurtaran: BUKET BOYAR
Ayşe : TÜRKAN UÇAR
Bayram : FERHAT ÖZDEMİR
Lütfullah Aşki : ALAATTİN ŞEN
A bdürrezzak : NURİ GÜR
Doktor Fettah : İLTER ÖZDEMİR
Kahveci Çirağı : MUSTAFA RADOSLU
Mehmet Katırcuoğlu : HALDUN RODOSLU
Ahmet Sönmez : MERİH GÜLERMAN
Yakup Kavakoğlu : ERTUĞRUL CENGİZ
Hasan Dönmez : FARUK ARGUN
Yusuf Ermişler : YAVUZ BEŞORAK
Makbule : SELMA UÇAR
İfakat : AYLA ÖNVURAL
Ferhunde : GÜLDEN SEZER

 

daha sonra

 

GÖÇ

CEVDET FEHMİ BAŞKURT

 

 

 

 

72. KOĞUŞ

Eser: ORHAN KEMAL

Sahneye koyan EROL YETİŞKUL

Dekor :ERLAT GÜNHAN

Yönetmen: HİKMET MALKOÇ

Makyor: RECAİ KÜTÜKOĞLU

Müzik :RAHMİ ÇETİNKAYA

Oyuncular

1-ERTUĞRUL KIRKOÇOĞLU Kaptan

2-OSMAN GENÇ Bobi

3-SALİH NECMİ ÖZ Berbat

4-ADEM ERTAN Kara

5-NİZAMETTİN YILDIZ Leşçi

6-ÖZCAN ÇAVDAR Kaya Ali

7-SİNAN GÜRSOY İzmirli

8-RECEP BÜKER Düzenbaz

9-SEYHAN İNCELİ Gardiyan

10-EROL YETİŞKUL Baş Gardiyan

11-SAİM DURGUT Gardiyan

12-İSMET ÇİMEN Gardiyan

13-RECEP BÜKER

Yetmiş ikinci koğuş oyunuyla Hereke de tiyatro tekrar canlanır.

Geceleri tiyatro çalışmaları oyunlar oynanır bir nevi gençlerin kahvelerden

Bu gibi etkinlikler düzenleyerek çekilirdi.

 

HEREKE KALKINDIRMA DERNEĞİ

Daha sonra HEREKE KALKINDIRMA DERNEĞİ kurulur

1- İSMET ÇİMEN

2- OSMAN GENÇ

3- ERTUĞRUL KIRKOÇOĞLU

4- ERDOĞAN KÖSEÖREN

bir araya gelerek neler yapılmadı ki spora önem verildi Atletizim de her yıl sonu ATATÜRK kır koşusu yapılırdı ,

Yüzme de yazın maraton müsabakaları yapılır

Türk halk müziği korosu MAHMUT ŞENER EŞLİĞİNDE kurulur Sümerbank yemek salonunda Çalışarak birçok başarısına Mahmut Şener in sanki temeli atılmış olur.

Tiyatro sanatçısı İSMAİL DÜMBÜLLÜ'ye ilk defa fon müziği çalar

Yılbaşlarında arkadaşlarıyla Hereke memur lokalin de çalmaya başlamış

Oynanan tiyatro oyunlarında fon müziği çalsada Mahmut Şener ve arkadaşları

Kendisini aşmış Sümer yemek salonu sahnesinde arkadaşlarıyla ilk sahne konserini

YALÇIN AKATAY Şefliğinde vermiş olur.

Okul korolarında çalar ve bir gün gelir çok sevdiği müziğin üstatlarından olan ORHAN DAĞLI'DAN ders almaya başlar. Halk müzik derslerinde arkadaşı darbukacı Karamürselli Mustafa Işıklı çok neşeli olduğu ortamda neşe saçar burnuyla kılernet

Çalardı ARİF SAĞ dan da bilgisini ilerleten daha sonraki yıllarda saz imalatına başlayan

Mahmut Şener Hereke de birçok kişi yede saz dersi vererek Hereke de bu iş de yapıldı diyebildik

 

HABABAM SINIFI

Hereke Kültür Derneği altmışlı yıllarda HABABAM SINIFI nı sahneye koydu

15-03-1970 Hereke Yıldız spor Kulübü tiyatro kolu olarak sahneye konur.

Yazar: RIFAT İLGAZ

Yönetmen: OSMAN GENÇ

Dekor: SEDAT ALKAN

Makyor: RECAİ KÜTÜKOĞLU

Işık: HASAN ÖZ

OYUNCULAR

Müdür: YALÇIN AKATAY

Kel Mahmut: ERTUĞRUL KIRKOÇOĞLU

Piyale İhsan: OSMAN GENÇ

Yavşak Şadi: ERKAN YILMAZ

Müfettiş: ERDOĞAN KÖSEEREN

Tulum Hayri: İSMET ÇİMEN

Güdük Nemci: ERKAL ÖZDEMİR

Refüze Ekrem: NAZIM DEMİRTAŞ

Kalem Şakir: TURHAN KESKİNBORA

Hayta İsmail: OSMAN TOPCU

İnek Şaban: MAHİR KINAY

Sidikli Turan: MÜJDAT ADIYAMAN

Dursun Sektirmez: MEHMET ÖREN

Erkek Sevim :NESRİN BOZTUNA (ÖNER)

Anne: NESRİN BOZTUNA (ÖNER)

Kız: FERİDE ÖR

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

HABABAM SINIFI SINIFTA KALDI

Çok beğenilen oyuncu kadrosu tamamı ikinci bölümde tam kadro Gebze. Darıca da sahneye kondu büyük başarı elde edildi.

Yıllar sonra Türk sinemalarında oynandı hababam sınıfı olarak

 

 

 

 

 

ÇATALLI KÖY

Yazar: ALİ YÖRÜK

Yönetmen: OSMAN GENÇ

Dekor: SEDAT ALKAN

Makyor: RECAİ KÜTÜKOĞLU

Işık: HASAN ÖZ

OYUNCULAR

1-İSMET ÇİMEN Ağa

2-ERTUĞRUL KIRKOÇOĞLU cuk cukların Ağa

3-OSMAN GENÇ Kâhya

4-NESRİN BOZTUNA

5-GÜZİN ÇELİK Ağa kızı

6-NURİYE BALTA cuk cuk ağanın hanımı

7-TURHAN KESKİNBORA cuk cukların oğlu

8-FERİDE ÖR

9-AYŞE AKDENİZLİ

10-İSMET ----------

11-HASAN ÖZ

12-KENAN DEĞİRMENCİ

13-ÖZCAN ÇAVDAR misafir

14-RECEP BÜKER Jandarma astsubay

15-SİNAN GÜRSOY Jandarma asker

HEREKE de sahneye konan ilk defa il dışına BİLECİK Geyvede öğretmenler derneğinde sahneye çıkan oyunumuz.

 

AYAR HAMZA

Yazar: Ahmet Vefik Paşa

Yönetmen: OSMAN GENÇ

Dekor: Sedat Aklan---- Makyor: Osman Genç

Işık Hasan Öz

OYUNCULAR

1-NAZIM DEMİRTAŞ Ayar Hazma

2-SAİM ELİTAŞ

3-FERİDE ÖR

4-OSMAN GENÇ

5-MAHİR KINAY

6-NESRİN BOZTUNA (ÖNER)

7-KENAN DEĞİRMENCİ

8-İSMET ÇELEBİ

9-HASAN ÖZ

 

MISTIK

OYUNCULAR

NECDET FIRTIN Mıstık

OSMAN GENÇ Tamirci

MEHMET ÖREN Deli Memo

NEDİM -------

FERUDUN ZIVARIK

NECDET ALKIŞ

İDRİS KARA

EROL ÖZEN

ARMUTLAR

Yönetmen: OSMAN GENÇ

İSMET ÇİMEN

ERTUĞRUL KIRKOÇOĞLU

NESRİN BOZTUNA

FERİDE ÖR

OSMAN GENÇ

MEHMET ÖREN

NAZIM DEMİRTAŞ

MÜJDAT ADIYAMAN

SELDA GÖKÇEER

TURHAN KESKİNBORA (Doktor)

 

ORMANDA

Yazar: CAHİT ATAY

Yönetmen: OSMAN GENÇ

Sahne Işık: HASAN ÖZ

OYUNCULAR

1-İSMET ÇİMEN
2-ERTUĞRUL KIRKOÇOĞLU
3-HASAN ÖZ
4-ESAT
5-SİNAN GÜRSOY
6-ALİ KARAALİ
7-EROL ÖZEN

 

-

 

 

HEREKE KALKINDIRMA DERNEĞİNİN Mahmut Şener ın koro şefliğinde çalışıp
Yalçın Akatay ın FOLKLOR oyunları sahneye koyduğu TÜRK HALK MÜZİĞİNİN ilk yılları unutulmaz geceler yaşanmıştır.
Koro resimleri

PUSU 

oyunu folklor, halk müziği kısa zaman alacağından bu oyun geceyi tamamlamak için sahneye konur
Dernek küçük üç kişilik oyunu
Daha ziyade komedi türü halkın eğlenmesi düşüncesiyle üç arkadaş üç saatte sahneye koyup oynadılar dekor dahil
Ağa çoban 3 resim koy
Köyün ağası köye gelen Öğretmeni köylüyü aydınlatmasın diyerek vurdurmak ister çobanı ayartır.
Bu arada çobanın öğretmenle ilk okul okuduğunu bilmez
Çoban öğretmeni vurmak için pusu kurar.
Resm
Daha dün annemizin kollarında yaşarken sözleriyle uyandırır.
Çoban uyanır tüfeğini arar bu arada öğretmen tüfeği saklamıştır sakladığı yerden çobanın tüfeğini geri verir bu tüfekle ne yapacaktın ağam söyledi seni vuracaktım
Öldürmek için tüfeği ateşler silahtan konfeti yağmaya başlar.
Öğretmen fişeği çıkartıp yerine konfeti doldurmuştu (çoban görüyor musun seni vuramayacakmışım)
Ağa sorar bir adamı öldüremedindi ağam meğer fişek konfetiymiş der denemek için ateş eder ve ağa ölür.

OYUNCULAR

1-YALÇIN AKATAY Ağa

2-İSMET ÇİMENÇoban

3-TURHAN KESKİNBORA Öğretmen

 

ABBAS YOLA GİDEN

Son olarak olarak Hereke de Ankara da HUROL TİYATRO sun da

Oynanan HABABAM SINIFI UYANIYOR oyununu

İsmet çimen Hereke de sahneye koyduğu son oyun olmuştur.


BEKLEYENLER:

Necdet hocanın yönetmenliğin de oynananbekleyenler Hereke de tiyatro ne kadar

sevildiği tarihe mal olmuş oyunlarımızdan.



OYUNCULAR

1-SAİM ELİTAŞ

2-ERTUĞRUL KIRKOÇOĞLU

3-MEHMET ÖREN

4-HASAN GÖKÇELİ

5-NECDET FIRTIN

6-BİRGÜL KIZILASLAN


MÜZİK VE SANAT

Müzik ve sanat dendiğinde Sümerbank yemekhane salonunda yazlıklarda

Gelen sanatçılar anlatmakla bitmez

Müziğin duayenleri olan nice sanatçılar Hereke ye getirildi

(ZEKİ MÜREN' i) taklit eden onun gibi giyinen beyaz takım elbise boynunda

Kırmızı fuları İSMAİL YEŞİLBAHAR,

ABDULLAH YÜCE meşhur şarkıları (uzayıp giden tiren yolları)

(Açılıp ta sarmıyor yârin kolları)(söyle bana doktor) (hiçmi gülmeyecek benimde yüzüm yaş bitti kan doldu her iki gözüm)

SAİME SİNAN, HAMİYET YÜCESES, RADİFE ERTEN (Mavilim maviş elim tenhada buluşalım mavilim), LÜTFÜ GÜNERİ, AHMET ÜSTÜN, SABİTETUR GÜLERMAN,

FEHMİ EGE Hereke den evli kahveci Alaattin Songur un eniştesi TANGO cu bestekâr damadımız. Hereke de çaldı söyledi.

RENAN FOSFOROĞLU, YESARİ ASIM ERSOY, İSMAİL DÜMBÜLLÜ, LALE ORALOĞLU, bestekâr sanatçı ARİF SAMİ TOKER

SECAETTİN TANERİ,

Karagöz ustası hayali KÜÇÜK ALİ


SİHİRBAZ ZATİ SUNGUR

Bu isimler güzelim Hereke yi geçmişleriyle süsleyen insanlar

Çamlı bahçedeki, yazlık sinemada ki sünnetler gelen sanatçılar

1940 lı yıllarda muhteşem sünnet düğününü Müdür lerden

KENAN SIDAL Yaptırmış su sporları güreş müsabakaları çocuklara hediyeler

Hayali küçük ALİ den Karagöz oyunları çamlı bahçede dans pistlerinde

Tango, Vals anlatmakla bitecek gibi değil.

Bu düğünler daha sonra belediye ve şahıslar tarafından da yapılmıştır.

S.S.K. Dispanserinin tam olduğu yerde yazın çadırlar kurulur telde cambaz oynardı

Masa üstünde sigara paketlerine halka atılır palyaçolar insanları güldürürdü

Aklımda kalan cambazın sözleri hala kulağımda

Oy dingala dingala
kömür de koydum mangala
Ayşe de Fatma dostum var

Çalkala yavrum çalkala

Sarhoşların ilacı meşe sopası
hastaların ilacı EBEGÖMECİ


der telde yürürdü. Verdiği mesaj kime nasıldı o gün için anlamamıştım.

Geçmiş yıllarda mevsim kışa döndüğün de televizyon, radyo yok nasıl geçer kışlarArnavutların kahvesinde TAVLA müsabakaları yapılır, TOMBALA oynanırdı bilhassa geceleri kazananlara kuzu, oğlak, eteklik veya pantolonluk kumaş tavuk daha bir sürü hediyeler verilirdi.

Hüseyin Tunay, Yusuf Tunay, Rıza Tunay kardeşlerin çalıştırdığı kahve kışların eğlence yeri sineması, tiyatrosu bütün renkli simalar hepsinin mekânı

Olmuştur ki aynı güzellik Ziya, Zeki BORA Kardeşler aynı kahve muhabbetini

Yıllarca devam ettirdiler bugün canlı şahitleri çok var hayatta çok renkli geçen Ramazanlarımız unutulmaz gecelerin davulcusu

DAVULCU VASIF Sümerbank fabrikasın da işci olarak çalışır Hereke de halka ilan edilecek bir haber olduğunda (Tellallık) yapar ramazan davulunu çalardı.
Zamanımıza miras olarak gelen anlatılan manileri bir kaçı.

Davulumun ipi kaytan 
Kalmadı sırtımda mintan 
Verin benim bahşışımı Sırtıma alayım mintan 
----- ---- ------
Eski cami direk ister
Söylemeye yürek ister
Benim karnım tokdur amma
Arkadaşım börek ister
------ ---- ------
Davulcunuz kapıya geldi
Cümlenize selam verdi
Darılmayın -------------? 
Bahşışımı almaya geldim
------ ---- ------
Duvardan kedi atladı
Davulcunun odu patladı
Merak etme davulcu
Bizim bey kesesini yokladı

sakallı ABDULLAH amcamız yukarı Hereke de davul çalan daha sonraki yıllarda aşağı Hereke de davul çalan ramazanların mani söyleyerek neşe saçan

Sırf neşe insan hatırladığımız MANİ leri

Halayıklar Halayıklar

Ocak başında sayıklar

Davulun sesini duyunca

Pirincin taşını ayıklar güm,güm bede güm,güm

*******************

Pireyi nalladım

Bakkala muma yolladım

Pire gitti gelmedi

Üç gece üç gün ağladım güm,gümbede güm,güm

********************

Havaya attım fişeği

Döndü dolaştı köşeyi

Ne öyle bakıyorsun

Mars umanın eşeği güm, gümbede güm,güm

*******************

Ne uyursunne uyursun

Bu uykudan ne bulursun

Al aptesi kıl namazı

Cennet alayı bulursun güm,güm bede güm,güm

*********************

Tahtadan fener yaparım

Çıkmaz sokaklara saparım

……….?Ayı olmuş

Burnuna halka takarım güm, güm bede güm,güm

*********************

Sakallı ABDULLAH amca HIDIR ELLEZ bahar bayramı geldiğinde yukarı Hereke de

Büyük ağaçlara salıncaklar kurar kızları sallar eğlenirlerdi Düğünler bir başka olurdu

Hele (dümbelekçi RECEP) Her düğünde muhakkak getirilirdi

Yılda bir defe yağmur duası pilav bayramı yapılır piknik havasında olunca

Eğlenceye dönüşürdü

Yazlar gelir toplu konserler fabrika tarafından yapılır daha sora özel konserlerde yapılmıştır mehter takımı Hereke sokaklarında gezdirildigece sanatçılar şarkı, türkü, komikler birkaç tanesini hatırlayalım onlarda tünelde bulunsun AHMET SEZGİN, SEVİM TANYÜREK, MUZAFFER AKGÜN, NURİ SESİGÜZEL, BERKANT, BEYAZ KELEBEKLER

Yalova ya Tahir kaptanın motoruyla aileler termale pikniğe gidilir gece dönüşü mehtapta

Şarkılar söyleyerek dönülür, Adalara, Tirenle Sapanca ya pikniğeunutulmaz günler yaşanmıştır.

 

Bahar, yaz ayları geldiğinde Hereke lilerin piknik yaptığı yerlerden olan değirmene pikniğe gidiyoruz. şimdiki s.s.k.lojmanlarının olduğu yer kale bunlardan bir başkası 

Y.Hereke de, yayla olmak üzere 1940–1950 lili yıllarından fotoğraflayıp anlatmak kadar güzel olsa gerek.

Kalede bir piknik

MÜZİK VE EĞLENCE

Hereke de Akordiyoncu ZEKİ BİROL, KENAN BARAN ve orkestrası SAİT BİLGİÇ (Davul) MUAMMER HIZAL (Solo Gitar) SUHA ŞAHİNYAVUZ (Bas Gitar) BÜLENT ALTAŞ (Ritim Gitar)

Uzun yıllar beraber çaldılar düğünlerimiz daha ziyade CAZLI orkestrayla yapılan bir diğeri çalgılı çengili olurdu. Kenan Baran arkadaşları yılbaşlarında memur lokal in de Cazlı ses sanatçılı program yapılırdı.

İkinci orkestramız Süha, Sait, Muammer başta olmak üzere KRATERLER GURUP

Daha sonraki yıllarda ÇAĞDAŞ POP Orkestrası arkadaşları

1-Org: ÖNDER BALİ

2-Bas:SÜHA ŞAHİNYAVUZ

3-Bateri:SAİT BİLGİÇ

4-Gitar:MUAMMER HIZAL

5-Trompet: SÜHA ERBİRSİN

Bu guruba NURHAN DAMCIOĞLU bir ara Şantöz olarak çalışmışlardır.

Dikkatinizi çekmek isterim bu guruplar neredeler benim anlatmak istediğim

Bir zamanlar Hereke de neler varmış hayret peki yazılanların çoğu yok neredeler?

Hepsi zaman tünelinde bulduklarımızı çıkardık birçoğu bilinse de bulduklarım bu kadar

Eğer okurda yardımcı olunursa daha çok ismi burada yayınlarız hatırlatırım.

HALI

Hereke de sanat göz nuru el emeği dendiğinde Hereke ipek halı 1910 lu yıllarda santimetre kareye 12 düğüm atılır. İpek halıyı anlatmak haddime değil ama


HAN HALI HEREKE

Han Halı Herekede halen Hereke ipek ve yün halı imalatını sürdürmekte olup tüm dünyaya satışını gerçekleştirmeye devam etmektedir.

DÜNYA REKORU 

Halının nekadar büyük bir emekle yoğrulduğunu,  kalitesini ve niteliğini gösteren en önemli ölçüt; santimetrekareye düşen ilmek sayısıdır.  Dünya ve Türkiye pazarlarında sıkça rastladığımız el halılarında santimetrekarede; 9 ila 16 civarında bulunan ortalama düğüm sayısı, Hereke yün halılarda 36'dır. İpek halılarımızda bu rakam santimetrekarede; 64, 100 ve 225 rakamlarına ulaşmıştır.

Han Halı ailesi olarak elde edilen tüm bu başarıları zorlayacak, hatta; onları unutturacak bir incelikte halı dokumaya karar verdiğimiz 2009 yılında, ülkemizin en nadide ipekleriyle muhteşem bir Hereke imal etmek için hazırladığımız malzemeler, santimetre karede 2500 düğümlü halı yapabileceğimizin müjdesini verdi.  Böylece kimsenin hayal bile edemeyeceği bir rakama ulaşarak dünya halıcılığında en son noktayı düğümlemiş olduk.

50 Dikey x 50 Yatay =  yani her cm2  2500 düğüm (http://www.hanhali.com/tr/hanin-dunyasi/dunya-rekoru)



Hereke nin ipek halısını methetmek ise maksadım şu gerçek ki Öz ipek halıcılık 1988 de beş yılda dokunan İpek halıya santimetreye 576 düğüm atılırken 2000 senesinde ise Santimetre Kareye 625 düğümle iki defa (GUİNNES) Rekorlarkitabına adını yazdırmıştır bu başarı güzel Hereke min ipek halı üzerinden almış olduğu övünç kaynağı değilmi ipek halıyı işleyenlere yaptıran ÖZ İPEK ŞİRKETİNE Hereke min adını altın harflerle duyurduğu için dökülen göz nurları adına bir kere değil milyon kere teşekkür ederim.(bilgi Barış gazetesi)



Herekehalı fabrikası iştirak ettiği Belçika Brüksel Fuarı.  Halı işleyen kızlar İncilay Arın (Sevukten)arkadaşı laz Emine


Maket gemi ustalarından büyük bir duayen İBRAHİM ÇAYIR

Ambarlar da memur olarak çalışan maket çalışmaları kendisine Türkiye

Maket yarışmalarında Türkiye birinciliği kazandıran Avrupa üçüncüsü olmuş

Donanma okulu talebelerine uzun yıllar gemi maketçiliği hakkında dersler vermiş Donanmada, Belediyede sergiler açmıştır.

Güneşin zerre kadar kadrine noksan gelmez
Eylese nür-i cihan-tabini huffaş inkar

Yarasa, güneşin dünyayı aydınlatan nurunu inkar eylese bile
Güneş kıymetinden bir şey kaybetmez (Baki)

Dolayısı ile, geçmişe dair güzellikleri, aydınlıkları taşıyabilirsek sayfalarımıza, Karanlıklar kendiliğinden kaybolacaktır.



×